Kayıtlar

Mart, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Lozan Antlaşması Kısa Bilgi

1919'dan 1922'ye kadar 3.5 yıl süren bir savaştan sonra İngilizlerin destekledikleri Yunan ordularını denize döken Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları İzmir'i geri alıp İstanbul kapılarına dayandıklarında, Birinci Dünya Savaşı 'nın galipleri İngiltere , Fransa ve İtalya , Yunanistan adına TBMM Hükümeti'nden ateşkes istemişlerdir. Bu doğrultuda Lozan'da bir barış anlaşması görüşmelerine başlanması kararlaştırılmıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın önderi Mustafa Kemal Paşa , Lozan Barış Konferansı'na Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa 'yı, Dışişleri Bakanı ve başdelege olarak gönderdi. Rıza Nur ve Hasan Saka 'nın da delege oldukları bu delegasyon Lozan şehrinde bir keresinde kesilen ve yarıda bırakılan, aylar boyu süren görüşmeler sonunda 24 Temmuz 1923 günü Lozan Barış Antlaşması 'nı imzaladı. İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan'ın kabul edip imzaladıkları bu barış antlaşmasını Amerika Birleşik Devletleri 'nin tanıması iç

Lenin Kimdir? Hayatı, Neler Yapmıştır

Resim
Vladimir İlyiç Ulyanov Lenin , 1870 yılında Volga kıyısındaki Simbirsk kentinde doğdu. Lise öğrencisiyken ağabeyinin Çarlık yönetimi tarafından kurşuna dizilmesinin etkisi altında kalan Lenin, 17 yaşında Rusya'da devrimci bir örgüte üye oldu. Kazan Üniversitesi 'nde hukuk öğrenimini yaparken okuldan atılan ve sürgüne gönderilen Lenin, daha sonra Petersburg Hukuk Fakültesi 'ni dışarıdan bitirdi. Marksizm 'i öğrenmeye başladı. Marks ve Engels 'in Komünist Manifestosu 'nu Rusça'ya çevirdi. 23 yaşında Petrograd'a yerleşen Lenin, 1895'te Avrupa'ya yaptığı bir gezi dönüşü, üyesi olduğu " İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği " adlı örgütün önderleriyle birlikte tutuklanıp Sibirya'ya sürüldü. Sürgün dönüşü, 1900 yılında Avrupa'ya gitti ve Iskra gazetesini yayınladı. Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi kurucusu ve önderlerinden oldu. Uzlaşmazlık sonucu parti, Menşevikler ve Bolşevikler olarak ikiye bölündüğünde, L

Mata Hari Kimdir?

Resim
Birinci Dünya Savaşı 'nda, en azından 50 bin müttefik askerinin ölümüne neden olan Alman casusu " Şafağın Gözü Mata Hari " Fransa'da 15 Ekim 1917 tarihinde kurşuna dizilirken gösterdiği soğukkanlılıkla herkesi hayrette bıraktı. Asıl adı Margaretha Geertruida Zelle olan 1876 doğumlu Hollandalı Mata Hari , 18 yaşındayken, kırk yaşın üstünde Hollandalı kumarbaz bir subayla evlendi. Kocasının kumar borçlarını ödemek için zengin aşıklarına şantaj yaparak maceralı bir yaşama giren Margarethe, bir ara kocasıyla Cava adasına gitti. Dönüşte kocasından ayrıldı, fahişeliğe ve dansözlüğe başladı. Hollandalı olduğunu saklayarak, Hindistan doğumlu olduğunu ve adının Şafağın Gözü anlamına gelen Mata Hari olduğunu yaymaya başladı. İnce uzun boyu, siyah gözleri ve saçlarıyla Paris, Berlin, Viyana, Londra ve Roma'da doğu danslarıyla ün yaptı. Bu arada Alman istihbarat okullarında eğitildi. Birinci Dünya Savaşı başladıktan sonra 1915'te Berlin'den Paris'e

İstiklal Marşı Kabulü Özet

Resim
Mehmet Akif Ersoy 12 Mart 1921 günü Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Mehmet Akif Ersoy 'un İstiklal Marşı , Türkiye'nin resmi marşı olarak kabul edildi. Kurtuluş Savaşı 'nın tüm cephelerde sürdüğü bir dönemde, yeni Türk devleti için bir ulusal marş yazılması için TBMM, ülke çapında bir yarışma açmıştı. Bu yarışmaya 724 şair katıldı. Ne var ki, dönemin Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver , içlerinde marş ritmine uygun ve şiir düzeyi çok yüksek şiirler de bulunan bu yarışma parçalarını, kendi şiir beğenisine uygun bulmadığı için eletti. Gününe göre oldukça büyük bir ödül verilecek olan Ulusal Marş Yarışması'na katılmayan Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ersoy 'a bir marş yazması ricasında bulundu. Ersoy, ödülü kabul etmeyeceğini, ama bir marş yazabileceğini söyledi. Daha sonra Çanakkale Şehirleri adlı şiiriyle büyük ün yapmış olan Ersoy, bu kez de 17 Şubat 1921'de İstiklal Marşı'nı yazdı. Ersoy'un, " Korkmaz s

Tevfik Fikret'in Kısaca Hayatı ve Eserleri

Resim
Tevfik Fikret Türk şiirinin Batıya açılmasının büyük öncüsü, Servet-i Fünun şairi Tevfik Fikret , 1867 yılında İstanbul'da doğdu. Aksaray Mahmudiye Rüştiyesi ve Galatasaray Sultanisi'ni bitirdi. Mezun olduktan sonra bir süre Hariciye Nezareti'nde katip olarak çalıştı. Mirsad dergisinin açtığı bir şiir yarışmasını kazanarak edebiyat dünyasına girdi. 1896 yılında Servet-i Fünun dergisi yöneticiliğine geldi ve  Edebiyat-ı Cedide akımının öncülüğünü yaptı. Edebiyatçı arkadaşlarıyla anlaşmazlığa düşünce Aşiyan'a çekildi. 1908 Meşrutiyeti'nin ilanına kadar dokuz yıl kenarda duran Tevfik Fikret, bu tarihten sonra Hüseyin Cahit ve Hüseyin Kazım'la birlikte Tanin gazetesini çıkardı. Mekteb-i Sultani 'nin müdürlüğünü yaptı. Ancak, İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticileriyle de anlaşamayınca, ünlü " Han-ı Yağma " şiirini yazdı. Gazeteden ve Mekteb-i Sultani'deki görevinden ayrıldı. Robert Koleji'nde öğretmenlik yapmaya başladı.  Tevf

Macellan Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Nasıl Buldu?

Resim
Macellan Dünyanın yuvarlak olduğu nasıl ispat edilmiştir? Macellan dünyanın yuvarlak olduğunu nasıl buldu? Portekizli denizci Fernando de Macellan, hep batıya giderek, dünyayı dolaşıp hareket ettiği limana döndü. Gemisiyle hep batıya giderek, dünya denizlerinde tam bir tur atıp aynı noktaya dönülebileceğini saptayan ünlü Portekizli denizci kaptan Fernando de Macellan , 20 Eylül 1519 'da, İspanya Kralı'nın verdiği gemilerle Sanlucar 'dan yola çıktı. İspanya'dan yola çıkıp, Atlas Okyanusu'nu batıdan güneye doğru geçip, Güney Amerika kıyılarını izleyerek Macellan Boğazı'ndan geçen ve çok durgun bir mecsimde geçtiği Büyük Okyanus'a Pasifik adını veren Macellan, Filipinler'de bir savaşta 27 Nisan 1521 'de öldü, ama yardımcıları beş gemiden biriyle Cava Denizi'ni, Hin Okyanusu'nu aşıp, Afrika'nın güneyinden dolaşıp İspanya'ya geri dönmeyi başardılar. Pek uzun ve zahmetli olan bu dünya turu sırasında Macellan, emrindeki gemilerde

Kıvanç Tatlıtuğ Kimdir? Kısaca Hayatı

Resim
Kıvanç Tatlıtuğ,  27 Ekim 1983  tarihinde Adana'da doğdu. 1997 yılında babasının geçirdiği rahatsızlıktan dolayı ailecek İstanbul'a taşındılar. Babası Yugoslavya kökenli, annesi ise Edirnelidir. Öğrenimini Özel Çağ Lisesi'nde ve Kalamış Lisesi'nde yaptı. Ortaokul ve lise yıllarında basketbola yönelen Tatlıtuğ, profesyonel olarak da basketbol oynadı. Ülkerspor, Beşiktaş ve Fenerbahçe'de forma giydi. Fakat antrenman sırasında sakatlanmasından dolayı basketbolu bırakmak zorunda kaldı. Basketbolu bırakmasının ardından annesinin de teşviki ile mankenliğe yöneldi.  2002 Best Model of Turkey  yarışmasında birinci seçilen Tatlıtuğ, aynı yıl katıldığı  Best Model of the World  yarışmasında da birinci seçildi. Fransa'da bir mankenlik ajansı ile çalıştı ve 1 sene Paris'te kaldı. İlk oyunculuk deneyimini 2005 yılında " Gümüş " dizisi ile yaşadı. Ardından " Menekşe ile Halil " dizisinde oynadı. 2008 yılında " Aşk-ı Memnu " dizisinde  Be

Necip Fazıl Kısakürek Hayatı Kısaca

Resim
Necip Fazıl Kısakürek 1905 yılında İstanbul'da doğan Necip Fazıl Kısakürek , bir süre Bahriye Mektebi 'nde okudu. Daha sonra İstanbul Darülfünu 'nun Felsefe bölümüne yazıldı. 1922 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Paris 'e gönderildi. Bir yıl sonra geri döndü. Çeşitli bankalarda çalıştı. 1939-1943 arasında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde, Devlet Konservatuvarı'nda ve Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğretmenlik yaptı. Bu arada çeşitli gazetelerde fıkraları yayınlandı. Milli Mücadele yıllarında yazmaya başladığı şiirlerini Yeni Mecmua , Milli Mecmua ve Varlık 'ta yayınladı. 1943'ten sonra din ve siyaset konulu yapıtlara ağırlık verdi.  Necip Fazıl Kısakürek, 24 Mayıs 1983'te vefat etti. NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN BAŞLICA ESERLERİ Örümcek Ağı Kaldırımlar Ben ve Ötesi Tohum Bir Adam Yaratmak Çerçeve Çöle İnen Nur Çile Sabır Taşı KAYNAKÇA Milliyet gazetesi, 01.11.1987, Aktüalite, s.24

Sait Faik Abasıyanık hayatı kısaca

Resim
Sait Faik Abasıyanık Cumhuriyet devri hikayecilerinden Sait Faik Abasıyanık , 1906 yılında Adapazarı'nda dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Bursa Erkek Lisesi 'nde tamamlayan Abasıyanık,  İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 'ne kaydoldu. Ancak kısa bir süre sonra ekonomi öğrenimi için İsviçre 'ye gitti. Burada iki hafta kaldıktan sonra Fransa 'ya geçti. Sait Faik, 1935 yılında öğrenimini yarıda bırakarak Türkiye 'ye döndü. Burgaz Adası 'ndaki köşklerinde annesiyle birlikte yaşadı.  Öğretmenlik, zahire ticareti ve adliye muhabirliği yaptı. İlk yazısı olan " Uçurtmalar " hikayesi Milliyet gazetesinde yayımlanan Sait Faik, hikayelerinde konu ve olaydan çok zaman parçaları üzerinde durmasını sever ve dramatik anıları inceler. "Çelme" adlı öyküsünden dolayı askeri mahkemede yargılandı. Yapılan yargılamanın ardından beraat etti.  Sait Faik Abasıyanık, 11 Mayıs 1954 tarihinde hayatını kaybetti. Sait Faik Abasıyanık'ın başlıca

Nazım Hikmet Hayatı Kısaca

Resim
Nazım Hikmet Yapıtları hemen hemen tüm dünya dillerine çevrilen Nazım Hikmet , 15 Ocak 1902 tarihinde Selanik'te dünyaya gözlerini açtı. Bir süre Mekteb-i Sultani 'de öğrenim gördükten sonra Bahriye Mektebi 'ne kaydoldu. Buradan 1918 yılında mezun oldu ve Hamidiye Gemisi'nde görev yapmaya başladı. Fakat kısa bir süre sonra ordudan ayrıldı.  Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'ya geçen Nazım Hikmet, Bolu'da öğretmenlik yaptı. Daha sonra Rusya'ya giderek sosyoloji ve ekonomi üzerine eğitim aldı.  1924 yılında Türkiye'ye dönerek  "Aydınlık" adlı dergide yazmaya başladı. Buradaki yazılarından dolayı 15 yıl hapsi istenince tekrar Rusya'ya gitti. Af Kanunu'nun çıkarılmasının ardından yurda döndü. 1938 yılında bir kez daha yazılarından dolayı yargılandı ve 28 yıl hapis cezasına mahkum edildi.  12 yıl hapis yattıktan sonra aftan yararlanarak özgürlüğüne kavuştu. 1950 yılında Rusya'ya giden Nazım Hikmet, ertesi yıl Türk vatandaşlığından

İbni Sina Hayatı Kısaca

Resim
İbni Sina kimdir, neler yapmıştır? İbni Sina'nın eserleri nelerdir? İbni Sina hangi alanlarda çalışma yapmıştır? İşte İbni Sina'nın kısaca hayatı ve eserleri. İbni Sina hayatı kısaca Batı'da " Avicenna " diye tanınan ünlü Türk İslam filozofu ve hekimi İbni Sina , 980 yılında Buhara'nın Afşana kasabasında doğdu. Babası Abdullah bin Sina, Buhara'da yüksek rütbeli bir memurluk yapmıştır. İbni Sina çok küçük yaşlarda özel dersler verdirilerek yetiştirilmiştir. Matematik, hukuk, mantık, felsefe ve tıbbı çok küçük yaşta öğrenmiş, 10 yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş ve 16 yaşında ünlü bir hekim olmuştur. İbni Sina kısa bir süre devrin filozofu Natili 'den dersler almıştır. İbni Sina, 18 yaşındayken Samani Hükümdarı Nuh bin Mansur'un hastalığını tedavi etmiştir. Bu olayın ardından kendisine saray kitaplığında okumasına izin verilmiştir. İbni Sina bu kitaplıktan yararlanarak bilgisini çok genişletmiştir.  Bir süre sonra babası ve Samani hükü

Telefonu Kim İcat Etti? Kısaca

Resim
Alexander Graham Bell Telefonu, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 1876 yılında Alexander Graham Bell icat etti. Gerçi Antonio Meucci 1854'te ve Elisha Grey de 1876'da telefon türü araçlar buldu. Ama Graham Bell, mahkeme kararıyla " telefonun mucidi " ilan edildi. Ve patentini aldı. İşin ilginç yanı Graham Bell, "ben telefon icat edeceğim " diye yola çıkmamıştı. Sağırların duyabilmesine olanak sağlayacak bir alet geliştirmek istiyordu. Neye niyet, neye kısmet! İlk telefonlar 1877'de Boston 'da kullanıldı. İlk " umumi telefon " 1880'de Connecticut'ta çalıştı. İlk otomatik telefon görüşmesi Indiana eyaletindeki La Porte'de 1892'de gerçekleştirildi. Anlatılan o ki, telefon ilk icat edildiğinde pek kimse "alıcı" çıkmamış. Ta ki, Brezilya İmparatoru telefonu deneyip de " Tanrım, konuşuyor bu! " diyene kadar... Bir ilginç bilgi daha vermek gerekirse, telefon sözü " Alo " Graham B

Kaşgarlı Mahmut'un Kısaca Hayatı

Resim
Kaşgarlı Mahmut Tam adı " Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed El Kaşgari " olan Kaşgarlı Mahmut, 1080 yılında Kaşgar 'da doğdu. Kökenleri Karahanlılara dayanan bir aileye mensuptur. Babası Muhammed bin Hüseyin'dir. Kaşgarlı Mahmut, çocukluk döneminden itibaren iyi bir eğitim aldı. Öte yandan Kaşgar şehri, dönemin önde gelen bilim merkezlerinden biriydi. Böylesi bir ortamda yetişmesinin de kendisine katkısı oldu. İslam bilimlerini öğrenen Kaşgarlı Mahmut, bunun yanında iyi derecede Arapça ve Farsça da öğrendi. Yaklaşık 15 yıl boyunca, Orta Asya'dan başlayıp Bağdat'a kadar, Türklerin yaşadığı her yeri gezdi. Bu gezisi sırasında Türk dili üzerine çalışmalarda bulundu ve Türkçenin bütün lehçelerini de öğrendi. 1072 yılında gezisinin son durağı olan Bağdat'ta " Divan-ı Lügati't Türk " adlı eserini yazmaya başladı. Eserini 1074 yılında tamamladı ve  Abbasi Halifesi Muktedi-Biemrillah'ın oğlu Ebü'l-Kasım Abdullah 'a sundu. Kaşgar